Üniversitemizin akademik bilgi ve tecrübesini toplumla buluşturan Bilim Kafe etkinliklerinin yedincisi kapsamında Güzel Sanatlar Fakültemiz Geleneksel Türk Sanatları Bölümü öğretim üyelerinden Dr. Öğr. Üyesi Burcu Eryılmaz tarafından “Zamanın İzinde Geleneksel Bir Dokunuş: Katı' Sanatı” konulu konferans verildi.
Bilim İletişiminden Sorumlu Rektör Danışmanımız ve Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Nuray Öztürk’ün koordinasyonunda, İl Kültür ve Turizm Müdürü Cemal Ergeç ve Kırıkkale Güzel Sanatlar Lisesi Müdürü Atra Ay İpteş ile Güzel Sanatlar Lisesi öğretmenleri ve öğrencileri katıldı.

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Bilim İletişiminden Sorumlu Rektör Danışmanı ve Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Nuray Öztürk, "Bugün, asırlık bir sanat olan Katı' sanatının estetiğini, disiplinini ve inceliğini; çağımızın en önemli araçlarından biri olan bilim iletişiminin gücüyle birleştireceğimiz benzersiz bir deneyim için bir aradayız. Bilim, yalnızca laboratuvarlarda yapılan deneylerden ibaret değildir; bir düşünme biçimi, bir merak yolculuğu ve insanlığın ortak dilidir. Ancak bilimin en önemli noktası, yalnızca üretilen bilgide değil, bu bilginin paylaşılma biçimindedir. Bu nedenle bilim iletişimi, günümüz dünyasında hayati bir öneme sahiptir. Bilimsel bilgiyi anlaşılır, ilgi çekici ve toplumun her kesimine ulaşabilir hâle getirmek, genç zihinlerde merak uyandırmak, bilimin soğuk ve uzak bir kavram değil, yaşamın her alanında bize eşlik eden bir rehber olduğunu göstermek bilim iletişiminin temel amacıdır. Sanat ve bilim çoğu zaman farklı alanlar gibi görünse de aslında aynı kökten beslenirler: yaratıcılık, merak ve keşfetme isteği. Bugün Katı' sanatıyla gerçekleştireceğimiz bu Bilim Kafe etkinliği de tam olarak bu kesişimi görünür kılan bir buluşmadır. Geleneksel Türk sanatlarının inceliği, sabrı ve estetiği; bilimsel düşüncenin sistematik yapısıyla buluştuğunda hem kültürel hem zihinsel anlamda zengin bir öğrenme deneyimi ortaya çıkıyor. Siz gençler, bilginin hem üreticisi hem taşıyıcısı olacak bir nesilsiniz. Bilimi anlatma biçiminiz, onu nasıl yaşattığınız ve nasıl aktardığınız, geleceğin dünyasını şekillendirecek. Bugünkü etkinliğimizin de bu köprüye bir katkı sunmasını diliyorum. Amacımız yalnızca bilgi aktarmak değil; etkileşimli, soru-cevaplarla zenginleşen hem düşündüren hem de keyif veren bir paylaşım ortamı oluşturmak. Sizlerden ricam, merak ettiğiniz her konuda soru sormaktan çekinmemenizdir. Bilim de sanat da merakla büyür. Bu nedenle, etkinlik boyunca fikirlerinizi paylaşmanız, yorum yapmanız ve öğrenme sürecine aktif katılmanız bu buluşmayı daha değerli kılacaktır. Program akışı içerisinde önce kısa bir sunum dinleyeceğiz, Katı’ Sanatının hem tarihsel hem de teknik yönlerini konuşacağız. Daha sonra uygulamalı bölümde hem sorularınıza yanıt bulacak hem de sanatın inceliğini yakından deneyimleme fırsatına sahip olacaksınız. Şimdi, sözü Katı' Sanatının ve bilimin derinliklerine inmek üzere Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümü öğretim üyelerinden Dr. Öğr. Üyesi Burcu Eryılmaz Hocamıza bırakıyorum. Hazırsak, keşif dolu sohbetimize başlayalım.’’ ifadelerini kullandı.






Açılış konuşmasının ardından, “Zamanın İzinde Geleneksel Bir Dokunuş: Katı” konulu konuşmasını gerçekleştiren Dr. Öğr. Üyesi Burcu Eryılmaz, Katı’ Sanatına ilişkin kapsamlı bir sunum gerçekleştirdi. Eryılmaz, sunumuna Katı’ sanatının tanımını yaparak başladı. “Katı’, kâğıt veya deri üzerine çizilen motif, figür ya da yazıların ince bir oyma tekniğiyle kesilerek farklı bir yüzeye uygulanmasıyla oluşan bir bezeme sanatıdır” diyen Eryılmaz, bu sanatın hem estetik hem de teknik açıdan büyük bir ustalık gerektirdiğini vurguladı. Sanatın kökenlerine değinen Eryılmaz, Katı’ tekniğinin izlerinin VI–X. yüzyıllar arasına, Kopt ve Uygur uygarlıklarının kitap kaplarına kadar uzandığını belirtti. Katı’ sanatının Türk kitap sanatında ilk örneklerinin XIV. yüzyıl Memluk döneminde görüldüğünü, Timurlu, Türkmen, Safevi ve Osmanlı saray atölyelerinde ise zirveye ulaştığını ifade etti. Osmanlı’nın siyasi ve ekonomik gerilemesiyle XVIII. yüzyıl sonrasında katı’ sanatında da duraklama başladığını, XIX. yüzyılda ise bu alanda ciddi eserlerin üretilememesi nedeniyle sanatın yok olma noktasına geldiğini aktardı. Eryılmaz, tarihte öne çıkan katı’ ustalarına da sunumunda yer verdi. Osmanlı yazarı Mustafa Âli’nin Menâkıb-ı Hünerveran adlı eserine atıfta bulunarak, en eski ve önemli ustalardan Heratlı Abdullah Kaat’ı, onun oğlu Şeyh Muhammed Dost Kaat’ı, Bedahşlı Seng-i Ali ve Mevlâna Muhammed Bakır’ın isimlerini katılımcılarla paylaştı. Katı’ sanatının yapım sürecini anlatan Eryılmaz, oyma işleminde kullanılan bisturi, kretuar, nevregen adı verilen geleneksel bıçaklar ve cımbız çeşitlerini tanıttı. Oyulacak kağıtların bitkisel ve mineral kökenli doğal boyalarla renklendirildiğini, ardından mühre ile düzeltilerek pürüzsüz hâle getirildiğini belirtti. Birden fazla rengin aynı anda oyulabilmesi için murakka adı verilen bir tablaya en fazla sekiz kat kâğıt yerleştirildiğini aktardı. Yapıştırma aşamasının katı’ sanatının en hassas kısmı olduğunu ifade eden Eryılmaz, eserlerin pirinç veya buğday nişastasından hazırlanan ve tülbentten süzülerek elde edilen muhallebi ile yüzeylere tutturulduğunu söyledi. Eryılmaz, bu süreçte kağıtların zarar görmemesi için yüksek bir dikkat ve ustalık gerektiğini vurguladı. Sunumun son bölümünde katı’ sanatında kullanılan konu ve motifleri açıklayan Burcu Eryılmaz; yazı sanatının farklı türleri, geometrik ajur işleri, minyatür sahneleri, kutsal mekân tasvirleri, tek dal çiçekler, bahçe manzaraları, lale, zerrin, sümbül, menekşe gibi geleneksel Türk süsleme sanatlarında sıkça görülen motiflerin katı’ eserlerinde önemli yer tuttuğunu ifade etti. Sunum boyunca çeşitli müze ve kütüphanelerde bulunan tarihî katı’ örneklerinden görseller de katılımcılarla paylaşıldı. Eryılmaz’ın detaylı anlatımı hem sanatsal hem tarihsel yönleriyle Katı’ sanatının zenginliğini gözler önüne sererken, katılımcıların bu geleneksel sanatın inceliklerini yakından tanımasına imkân sundu.





Burcu Eryılmaz’ın sunumunun ardından, etkinlik uygulamalı bölümle devam etti. Güzel Sanatlar Lisesi öğrencileri, öğretim üyesi eşliğinde Katı’ Sanatının temel oyma ve yapıştırma tekniklerini birebir deneyimleme fırsatı buldu. Öğrenciler, geleneksel kâğıt oyma yöntemlerini adım adım uygulayarak kendi küçük katı’ kompozisyonlarını oluşturdu.
Programın son bölümünde Üniversitemiz tarafından takdim edilmek üzere hazırlanan fincan seti, Kırıkkale Güzel Sanatlar Lisesi Müdürü Atra Ay İpteş tarafından Dr. Öğr. Üyesi Burcu Eryılmaz'a sunuldu.
Hediye sunumunun ardından program, toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.